Başlıklar |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Unutulan Kahraman Kilisli Süleyman
ASİL TÜRK.
Meşhur Fransız Generali Bonapart 1396´dan itibaren yaklaşık 400 yıldır dost görünen Fransa´nın gerçek yüzünü 1798 yılında Osmanlı topraklarına saldırarak göstermiş olur!.. Bonapart kumandasındaki ordu önce Malta´ya saldırarak orayı düşürür. Temmuzun ikinci günü Bonapart İskendireye´ye askerleriyle çıkıncaya kadar Türk yöneticilerinden hiç kimse Napolyon´un Mısır hedefini kestiremez!.. İşin ilginç yanı Napolyon şehri işgal edince bir beyanname yayınlar. Kendisinin Türk dostu olarak Mısır´a ayak bastığını son yıllarda Memlük Beylerinin Padişaha kafa tuttuklarını Padişahın Mısır´daki otoritesini tesis için buralara geldiğini bunu gerçekleştirdikten sonra Mısır´dan ayrılacağını açıklamasıdır!. Yanında getirdiği bilginlere de Mısır´ın medeniyet kültür tarih ve coğrafyasını büyük bir aşkla inceletir. Mısır´la ilgili Fransa´da yayınlanan 25 ciltlik "Description de l´Egypte" bu çalışmaların ürünü olarak ortaya çıkar.
Daha sonra Fransa´da vuku bulan olaylar Napolyon´u Fransa´ya dönmeye mecbur eder. Bonapart başkumandanlığı generallerinin en değerlisi olan Kleber´i bırakır. İngiltere´nin bazı oyunları yüzünden önceden varılan anlaşmalar uygulanmaz ve General Kleber Osmanlı Sadrazamı komutasındaki orduyu yener. Kleber´e karşı yapılan çeşitli saldırılar sürekli Osmanlı kuvvetlerinin yenilgisiyle sonuçlanır. Ancak Süleyman Bey adlı 24 yaşındaki Kilisli bir Türk´ün Kleber´i Kahire´deki sarayda güneşlenirken hançerleyip öldürmesi; Fransızlar´ın durumunu son derece nazik bir konuma sokar. Fransızlar Kilis´li Süleyman´a önce ateşle işkencenin her türlüsünü yaptıktan sonra bu vatan evladını kazığa oturtarak şehit ederler (?). Sonra da Osmanlı topraklarında sürdürdükleri 3 yıl 2 aylık işgali sona erdirmek zorunda kalarak defolup giderler.
Aradan yıllar geçer Napolyon önce düşmanlarını yenerek kahraman olur sonra yenik bir diktatör olarak sürgün edilir nihayetinde de ölür. Mısır Osmanlı yönetiminden çıkar sonra da Osmanlı İmparatorluğu dağılır. Kilisli Süleyman´da tarihin tozlu sayfaları arasında iki satırlık olsa da onurlu yerini alır.
İşte bu noktada kelimeler adeta insanın boğazına düğümleniyor. Sırp´lar 1.Kosova Savaşı´nda Padişah 1.Murad´ı şehit eden Sırp´ı; milli kahraman ilan ederek onun adına anıt hikaye efsane romanlar yazmışlardır. Fransız´ların Jean Dark´ı da aynı türden bir milli kahraman olarak adeta kutsallaştırılmıştır. Hatta Napolyon kendi milletinin bedeli yüksek kazanımı olan Cumhuriyet´i yıkarak yerine diktatörlük kurmasına karşın Fransız Milletine şeref ve onur kazandırdığı için ona anıt dikmiş ve buraya "Vatan size minnettardır" sözünü yazabilmiştir.
Millet bağımsızlığı ve geleceği uğruna kendini feda eden evlatlarını hiç bir zaman tarihin tozlu sayfaları arasında unutmaya terk edemez. Bu bakımdan millet olmanın ölçüsü o toplumun bağımsız ve özgürlük konusundaki iradesinin şiddeti ile yakından ilgilidir. Özgürlüğün ve bağımsızlığın göstergesi de Kilis´li Süleyman gibilerin milletlerinin özgürlüğüne ve bağımsızlığına yönelen tehditlere karşı gösterdiği tepki ile ölçülür.
Bugün bu coğrafya´da her türden savaş yıkıcılık ve saldırıya karşı bu halk kendi bayrağına din´ine ve devletine sahipse; bunu "ya istiklal ya ölüm" diyen Kilisli Süleymanlara borçludur. Korkakların kaçakların namertlerin ve imansızların İngiliz´in Amerika´lının ya da bilmem hangi milletin yönetimine tabi olmayı rahatlarını sürdürebilmek için tek çıkar yol olarak savundukları bir dönemde bir avuç Kilisli Süleyman; "esir olarak yaşamaktansa ölmek daha iyidir" diyerek İstiklal Savaşını yapmış düşmanı vatandan atmışlardır
ökkeşbaşgüden
|
|
|
|
|
|
|
Bugün 1 ziyaretçi (1 klik) kişi burdaydı! |
|
|
|
|
|
|
|